28 Mart 2011 Pazartesi

Yıkım ve Çığlık




ARZU KÖK
Büyüyorum derken,
Bir hevesle çıkıyorum dünyanın terasına.

Demlenen günbatımı,
Elimdeyse giderek tükenen çayım.
Sıyırıp atıyorum kendimi,
Toplum denen uçurumdan…
Ama
Yine de izleri var bedenimde çocuk çığlıklarının
Ne yapsam olmuyor…
Uğultu olup kalıyor kalabalık
Ayırt edilemiyor ağlayan ve ağlatan
Gökyüzü kızıllığı kana çalıyor,
Alınan her nefeste.
Yüreğimde onulmaz bir bulantı,
Zor iniyorum basamakları…
Kürekleri olmayan bir sandalda,
Suskunluğa sürükleniyorum…
Gördüğüm ilk seste ise
Bırakıyorum kendimi boz renkli kelimelere
Varamasam da kıyıya
Yankılanan bir çığlığım olsun istiyorum,
Bu büyük yıkımda